Atıklar, üretim ve tüketim faaliyetlerinin bir sonucu olarak insan hayatının her noktasında karşımıza çıkmaktadır. Evler, okullar, fabrikalar, alışveriş merkezleri, hastaneler, iş yerleri gibi birçok yerden çıkan atık ürünler genellikle çöp alanlarına atılmaktadır. Belediyeler tarafından toplanan bu atıkların bazıları işleme merkezine, bazıları da imha edilmek ve yakılmak üzere tesislere götürülmektedir.
Nüfus artışı ve kentleşmeye bağlı olarak dünya genelinde her yıl milyonlarca ton atık üretimi artarak devam ediyor. Dünya Bankası verilerine göre dünyada yılda 2 milyar ton kentsel atık üretiliyor. Bu rakamın 2050’ de 3,4 milyar tona ulaşması bekleniyor.
Güvenli bir şekilde yönetilmeyen veya geri dönüştürülmeyen atıklar ise hava, kara, su gibi yaşamsal faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz her alanda kalıcı hasara yol açıyor.
Türkiye’nin yüzölçümünün neredeyse beş katı büyüklüğünde. Atıklardan oluşmuş, insanoğlunun farkına varmadan yarattığı, içinde yaşamın olmadığı hatta yaşamı büyük ölçüde tehdit eden yepyeni bir dünya. Dünyadaki okyanus ve deniz kirliliğinin yüzde 60-95′ inin plastik atıklardan oluştuğu tahmin ediliyor.
Plastik ambalajlar sadece 50 yıl kadar önce hayatımıza girmiş olmalarına rağmen okyanuslarda çöp adalar oluşturacak kadar çoğalmış durumdalar. Çözünümleri sürerken çok küçük partiküller haline gelerek içme suyuna dahi karışıyor olmaları, söz konusu tehdidin boyutunu anlamamıza yardımcı olabilir.
Mikroplastikler, doğada öylesine çoğalmış durumdalar ki onlardan kaçmamız neredeyse imkansız. Doğada serbest olarak bulunan mikroplastik miktarı, bu şekilde artmaya devam ederse 2050 yılına gelindiğinde, okyanuslardaki mikroplastik kütlesi, balık kütlesini aşabilir.
Okyanuslara yayılan mikroplastikler, deniz canlılarının dokularına ve oradan da kara hayvanlarına sirayet ederek tüm ekosisteme yayılıyor. Bunun insan sağlığını uzun vadede nasıl etkileyeceğini düşünmek bile istemiyorum. Bu noktada, özellikle geri dönüşüm bilincine dikkat çekmek istiyorum. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) raporlarına göre dünya çapında plastik atıkların sadece %9’ u geri dönüştürülebiliyor.
Demir, çelik, bakır, kurşun, kağıt, plastik, kauçuk, cam, elektronik atıklar gibi maddelerin geri kazanılması ve tekrar kullanılması, çevre kirliliğini önlediği gibi doğal kaynakların tüketimini azaltmakta ve ekonomik anlamda büyük tasarruf sağlamaktadırlar. Sadece tek bir alüminyum kutunun geri dönüştürülmesi bile bir televizyonu üç saat boyunca çalıştıracak enerji tasarrufu yaratabilmektedir. 1 ton plastik atığın geri dönüşüme kazandırılması ile 5.774 KWh enerji kazanımı sağlanır, 1 ton kağıdın geri dönüşümü ile 17 ağaç kesilmekten kurtarılır.
Dünyada her yıl ortaya çıkan 2 milyar ton atık geri dönüşüme kazandırılabilse 4,5 milyar varil petrol eşdeğeri enerji elde edeceğiz. Söz konusu enerji miktarı dünya elektrik tüketiminin nerede ise % 10’unu karşılayabilecek seviyede.
TimtaşAutomat olarak geliştirdiğimiz akıllı otomatlar ile geri dönüşüm konusunda toplumu bilinçlendirerek gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz.
Ayrıca son yıllarda ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklar, virüsler, toplumumuzun her kesimini tehlike altına almaya başladı. Dünyanın birçok yerinde şahit olduğumuz kötü görüntüleri yaşamamak adına, sağlık ve hijyen konusunda da adım atmayı amaçladık. Bu amaçla; TimtaşAutomat olarak, geliştirdiğimiz akıllı otomatlar ile geleceğimizi ve sağlığımızı korumaya odaklandık.
Şirket olarak, geri dönüşüm konusunda toplumu bilinçlendirerek, gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam ile birlikte daha yaşanabilir ve temiz bir dünya bırakmayı hedefliyoruz.
Proactively envisioned multimedia based expertise and cross-media growth strategies. Seamlessly visualize quality intellectual capital without superior collaboration and idea-sharing. Holistically pontificate installed base portals after maintainable products.
Collaboratively administrate turnkey channels whereas virtual e-tailers. Objectively seize scalable metrics whereas proactive e-services. Seamlessly empower fully researched growth strategies and interoperable internal or “organic” sources.
Credibly innovate granular internal or “organic” sources whereas high standards in web-readiness. Energistically scale future-proof core competencies vis-a-vis impactful experiences. Dramatically synthesize integrated schemas with optimal networks.
Interactively procrastinate high-payoff content without backward-compatible data. Quickly cultivate optimal processes and tactical architectures. Completely iterate covalent strategic theme areas via accurate e-markets.
Phosfluorescently engage worldwide methodologies with web-enabled technology. Interactively coordinate proactive e-commerce via process-centric “outside the box” thinking. Completely pursue scalable customer service through sustainable potentialities.